İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | knock at (something) f. | (kapıyı) çalmak | ||
He knocked at the door again and again, but there was no answer. Kapıyı tekrar tekrar çaldı ama cevap veren olmadı. More Sentences |
||||
Öbek Fiiller | knock at (something) f. | (bir şeye) vurmak | ||
Öbek Fiiller | knock at (something) f. | (bir şeye) çarpmak |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | knock away (at something) f. | çarpıp/vurup durmak |
Öbek Fiiller | knock away (at something) f. | sürekli vurmak/çarpmak |